Son pişmanlık fayda etmez, diyen atalarımız haklı mı sizce?
E hani, hata yapmak insana mahsustu.. Bunu söyleyen de onlar değil mi?
Hem, hata yaptı diyelim insan, sonra da pişman oldu.. Yok mu faydası?
Bir ikilem mi söz konusu burada..!?
Aslında değil galiba..
Bu son pişmanlık meselesi var ya, insanın gerçekten neye pişman olduğuyla çok alakalı bence..
Mesela, kopya çeken bir öğrenci, yakalanmazsa gayet memnun yaptığından, yakalanırsa bin pişman..
Yalan söyleyen birisi için de geçerli sanki bu..
Kumar oynadığına pişman mısın? Tahmin edeyim, kaybettin değil mi?
Yakalanıncaya kadar yaptıklarıyla övünen, yakalanınca pişmanlık gözyaşlarına boğulan bir dolandırıcı da benzer şeyleri mi yaşıyor..
Yani, biz yaptığımızdan dolayı değil de yaptığımızın ortaya çıkmasından, deşifre olmasından, yaptığımız şeyin sonucunun başarısızlık olmasından dolayı mı pişman oluyoruz..!?
Pişmanlığın içinde ahlaki bir boyut yok, yaptığımızı objektif, akılcı bir gözle değerlendirmek yok.. Bilakis, bizi o hataya iten çıkarlarımıza ulaşamamış olmanın verdiği çiğlik, istediğimiz sonuca ulaşamamış olmanın verdiği hayal kırıklığı, üzüntü, kızgınlık var..
Öyle mi?!
Oysa.. Hata hatadır.. Sonucu iyi olsa da kötü olsa da.. Pişman olacaksa insan, yaptığı şey yanlış olduğu için pişman olmalı.. Sonucu kendi çıkarlarını sarstığı için değil..
Ve insan, bu sonu, sonucu bekler de, ona göre karar verirse hatalı olup olmadığına, galiba gerçekten gecikmiş bir son pişmanlık oluyor, pek de işe yaramıyor..
Evet..
Hata yapmak insana mahsus..
Hepimiz bol bol yapıyoruz.. O da tamam..
Ama, bir şeyin hata olup olmadığına karar verirken, aklımıza, vicdanımıza bir danışmamız şart..
Zaten işin içinde, akıl ve vicdan varsa korkmaya da gerek yok..
Onlar yardım eder, hatamızı telafi edebilmemize..
Sağlıcakla..
Etiketler: pişmanlık, Son pişmanlık fayda etmez