TÜKENMEZ KALEM

TÜKENMEZ KALEM


Şu tükenmez kalemi, dilimize “tükenmez kalem” olarak çevirmiş olmak ne kadar büyük öngörü.. 

Tükenmiyor evet.. Çok uzun süre kullanılmasından ve mürekkebinin tükenmemesinden bahsetmiyorum. Tükenmeden, mutlaka kırılıyor, kayboluyor, oraya buraya akıyor.. 😀

Tükenme anına ben şahit olmadım. Sırf bu heyecanı yaşayayım diye, arada duvara yaslıyorum kağıdı, öyle yazıyorum ki, mürekkep, kalemin pozisyonundan dolayı ulaşamasın uca, “evet sonunda kalemi tükene kadar kullandım” deyip sevineyim. Ama o da biliyor gerçeği, ben de..😀

Aslında bu tükenmezlik durumu, hayatımızdaki bir çok nesne için söz konusu..

Ekonomik ömrünü tamamladığını görmeden, tükendiğine şahit olmadan.. Hayatımızdan geçip gidenler..

Oysa, eskitebilmek pek güzeldir.. Eskidikçe bir yaşanmışlık yerleşir.. Duygusal bir bağ kurmaya gerek yok elbet, yırtık topuklu bir çorapla.. Ama aldığımız bir şeyin, hakkını verinceye kadar kullanabilmek güzel bir duygu, tatmin edici..

Mesela, çok severek aldığın bir giysin eskidi.. Dışarıda giyilecek hali kalmadı. Bir süre de evde giydin..Sonra, çıkardın dolaptan,  kestin toz bezi yaptın.. Her toz alışında şöyle bir gülümsetir seni.. Ah neydi ne oldu😀

Gerçi, aynı dolapta, çok yeni bir kazak da görüyorum.. Sanki bilerek arkalara itilmiş gibi.. Ben bunu nasıl almışım diyorsun..

Şu an sana bu kazağın en büyük faydası, her sabah hazırlanırken, gözüne görünmemesi, belli.😀

E ver o zaman, onu sevecek, giyecek birine, tanıdık tanımadık.. Daha ömrü var onun, dolapta eskimez ki.. Sen görmesen de onun tükendiğini, başkası görsün, hakkını  versin..Birilerinin işine yarasın.. 

Çocuğuna aldıkların hemen küçülüverdi eskimedi bile, verdin mi başka çocuklar da faydalansın, eskitebilsin diye.. İçin güzel bir şey yapmış olmanın huzurunda mı👍

Eskiyenler tamam da.. Hiç eskimeyenleri ne yapacağız?

Mesela bir vazo.. Ya da küçük biblolar, kırılmayacak bir yere koydun mu.. Hayatta eskimez..

Biz küçükken, vardı küçük biblolarımız.. Daha doğrusu annemin özenle temizlediği misafir odasında, büfede duran biblolar..

Onlarla oynamak isterdik, annem hiç tereddütsüz verirdi bize.. Hemen hepsi kırıldı. Ne çok eğlenirdik onlarla oynarken.. Onlar da faydalı ömrünü, bizim anılarımızda tamamladı.. Hatta belki hala da tamamlamadı;  hala hatırladıkça gülümsüyorsam.. 😀🙏

Büfede öyle dursaydı, belki ömrü daha uzun olacaktı.. Ama faydalı mı olacaktı o ömür bilmem..

Bir de kitaplar konusu var..

En çok da onlar konusunda kararsızım..

Mesela bir kitap.. Bir sefer, hadi bilemedin 2 sefer okuyup, kitaplığın rafına koyuyorsun.. 

Bir kitap, bir daha okunmayacaksa, orada boş yere durması saçma mı? Faydalı ömrünü, mesela bir köy okulunun kütüphanesinde mi tamamlamalı..

Yoksa, güzel bir kitaplığım var diye mutlu olmanın da bir faydası var mı insana? Gördükçe mutlu ediyor seni.. Altı çizili satırlarına arada bir göz gezdiriyorsun.. Belki paylaşıyorsun bir dostunla, o da okusun diye..

Ölçmek zor çoğu zaman, bir nesnenin faydalı ömrünü..

Ama kafa yorulası geliyor bana.. 

Bilinçli ve farkında olmak şart.. Sahip olduklarımız konusunda sorumluluk sahibi olabilmek önemli.. Çok kıymet vermeden, kıymetini bilebilmek lazım..

Sağlıcakla..







Etiketler: ,