POLİGRAF POLİGRAF SÖYLE BANA !



Yalan söylemeyi hiç sevmem.

Elbette, ufak tefek, her yalan söylemeyi sevmediğini iddia eden kişininki kadar vardır bende de, gündelik yalanlar. Ne bileyim, çok bunaldığım zaman mesela, hafif bir burun akıntısını, önce kendime, sonra işyerine inandırıp, işe bir gün gitmediğim..Ama ertesi gün, bir önceki günkü aksaklıkları çözünceye kadar işten çıkmadığım durumlar gibi. Basit ve zararsız..

Yalan söylemeye alışan insanların hali çok fenadır. Bir kere yorucu. Şimdiiii, kime ne demiştim diye hep bir teyakkuz halinde olmak. Çok saçma ve gereksiz. Hayatı zorlaştıran bir şey. İyi bir şey olsa dahi üşenirdim ben sanırım.

İlk yalanı kim söyledi acaba. Düşünsenize, aslında yaratıcı bir ilk. Olmayan bir şeyi söylemeyi akıl etmek.

Yani yalan makinesini icat eden kişiden bile daha yaratıcı bence.

Bu arada yalan makinasını kim icat etti, yalan makinesine giden yolun hikayesi nedir, biliyor musunuz?

Eski Çin’de, şüphe duydukları kişiye pirinç çiğnetirlermiş. Yalan söyleyen kişilerin ağzının kuruduğu düşüncesiyle, pirinci ağızdan çıkarınca hala kuruysa, yalan söylediğine inanılırmış..

Daha eskisi de var.. Mezopotamya’da yalancıların cezasını nasılsa Allah verir diye düşünerek, nehre atarlarmış, kurtulursa temiz, ama boğulursa, Allah cezasını verdi diye düşünürlermiş..

İtalyan C. Lombrosso 1881’de, sorgulama sırasında yalan söyleyenlerin kan basıncının değiştiği düşüncesiyle, şüphelilerin kan basıncındaki değişimleri kaydeden bir makine icat etmiş..

İtalyan V. Benussi, 1914’te sorgulama sırasında suçluların nefes alışlarında da değişiklik olduğunu gözlemlemiş..

1921’de Kanadalı J. A. Larson, bu bulguları birleştirerek, şüphelilerin sorgulama sırasında nabız, tansiyon ve nefes alışlarındaki değişiklikleri yan yana kaydeden bir yalan makinesi icat etmiş..Yunanca, çok sayıda yazı anlamına gelen poligraf adını vermiş..

Yalan makinesine, 1938’den itibaren, şüphelilerin terleme miktarındaki değişimi gösteren grafik de eklenmiş ve modern poligraf cihazının temel prensiplerine ulaşılmış.

Makine tek başına çalışmıyor, kaydediyor.. Bir uzman tarafından, inceleniyor ve karar veriliyor..

Son yıllarda gelişen teknolojiyle; mimikler, ses tonu, beyin aktiviteleri de incelenerek yalancılar aranıyor.

Yine de, bazı bilimsel çalışmalar, yalan makinasının, henüz tam  doğru sonuca ulaşamadığını göstermekte..

Tam doğru sonuçları veren bir yalan makinem olsun isterdim, açıkçası.. Ama kendime kullanmak için, pek de umrumda değil başkalarının yalanları, her söz sahibine ait sonuçta..

Ama mesela, nasılsın dediklerinde, iyiyim demek adetten ya, o an iyi miyim gerçekten diye söylerdi bana.. 

Ya da, kızgın değilim dediğimde.. Kızgın mıyım.??. Üstünü mü örtmeye çalışıyorum..

Daha mı kolay sorayım..

Hafta sonu, tek tatil günümde, sinemaya gitmek istiyorum, diyorum, poligraf poligraf  söyle bana gerçekten istediğim bu mu? Yoksa ev ile mi ilgilenmek mi?.. O da mı değil?. Evde miskinlik yapmak, yataktan çıkmamak mı?..Galiba buldu doğru cevabı..

Bu ayakkabı epey de pahalı, alsam mı,  gerçekten beğendim mi.?

Yazdığım yazıları gerçekten beğeniyor muyum?

Mutlu muyum?.. İşimi seviyor muyum.. ?

Epey yardımcı olurdu bana.. Olur muydu gerçekten..Yoksa biraz muğlaklık daha mı yaşanılır kılıyor hayatı.. Mutlak değer kavramı, sadece matematikte mi kalsa daha iyi..

Belki de..

İadesi mümkün mü.. Henüz etiketini çıkarmadım..

Sağlıcakla..



Etiketler: , ,