NEDEN YABANCI DİL ÖĞRENEMİYORUZ !?


Neden yabancı dil öğrenemiyoruz?.. Acaba bu soru, bundan kaç yıl sonra ortadan kalkacak. Zira, can sıkıcı bir cümle.. Şu versiyonu da epey yaygın; biz Türkler neden yabancı dil öğrenemiyoruz?

Aslında hevesliyiz yabancı dil öğrenmeye, ee günümüz dünyasında son derece önemli malum.. Çok kolay olmadığı kesin; ancak, öğrenmeyi öğrenebileceğimiz alanlardan biri olduğunda da hem fikiriz sanırım..

"Nasıl yabancı dil öğreniriz?" sorusuna cevap olabilecek, bildiğim ve araştırdığım bazı önemli noktaları özetlemeye çalıştım, dilerim birilerine faydası olur;

Buyursunlar..

Dil öğrenmek, yoğunlaştırılmış bir tempoda, çok da zamana yayılmadan yapılması gereken bir şey. Maalesef ki, haftada 3-4 saat kursa giderek, birkaç senede, yavaş yavaş olmuyor. 

Çok da sıkı çalışmayı gerektiriyor. Hatırlıyorum, ben 11 yaşında, Anadolu lisesi hazırlık sınıfında, haftada 28 saat İngilizce dersimiz vardı.. Her yeni kelimeyi 20 defa, kitaptaki her diyaloğu 2 defa deftere yazmamız gerekiyordu. 

Böyle bir tempoyu, öz disiplini kendi kendine yakalamak epey zor..

Dinlemek, kulak aşinalığı çok önemli..Nasıl bebekler konuşmaya başlamadan önce hep dinliyorlar, kaydediyorlar, onun gibi.. Çok da eğlenceli gelmiyor tabii, anlamadığımız birşeyi dinlemek,  zamanla sıkılıyoruz, es geçiyoruz..

Sürekli konuşmayı ve pratik yapmayı gerektiriyor. Ama biz çok çekiniyoruz konuşmaya..Bir şeyi bilmiyor olma durumuyla barışık değiliz... Anlamadığımız belli olur diye korkuyoruz, sıkılıyoruz, utanıyoruz. 

Bizi ikna etmek için, atalarımız “bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıp” da demiş, ama biz yine de ikna olmamışsak demek..

Oysa dili bizden daha iyi bilenlerle, hatta mümkünse o dilin gerçek sahipleriyle  hiçbir konuşma fırsatını kaçırmamamız lazım.. Bir çok kez hata yapacağımızı, zaman zaman saçmalayacağımızı baştan güzelce kabul ederek bırakalım kendimizi, aksın kelimeler😀👍

Kafamızın içinde, kendi kendimize de, neyi nasıl söylerim, şöyle bir cümleyi nasıl kurarım, diye de çalışmaya devam edebiliz.

Elimizin altında hep bir sözlük olmalı, telefonumuzda, cebimizde küçük bir sözlük.. Üşenmeden, yeni duyulan kelimelerin anlamına bakmak şart.

Bir kelimeyi öğrendiğimiz zaman, kafamızda onun Türkçe karşılığını değil de görüntüsünü canlandırmak bence çok daha akılda kalıcı olmasını sağlıyor. Örneğin apple kelimesini öğrenirken, elma kelimesi değil de, 🍎 🍏 gelsin gözünüzün önüne.. Ve her yeni kelimeyi, üşenmeden, bu görüntüsünü de gözümüzde canlandırarak 10 defa yazalım ve birkaç farklı cümlede kullanmaya çalışalım..

Her türlü televizyon programı, dergi, kitap, internet, işimize yarayabilir. Kendimizce, bize en faydalı olanı bulabiliriz.  

Her dilin bir dilbilgisi mantığı var, bunu ezberlemekten öte anlamak, çözmek bizi çok rahatlatabilir. Dil öğrenmenin kuru bir ezber olmadığını anlamamız önemli..

Dil öğrenmeyi, daha eğlenceli hale getirebilecek birşeyler bulmamız hiç de fena olmaz. Örneğin, basit yabancı çizgi filmlerle başlayabiliriz.. Çizgi filmleri anladıktan sonra😊, yaşımıza, zevkimize uygun filmleri, orijinal dilinde, ilk etapta Türkçe altyazı ile, daha sonra orijinal altyazısı ile izlemek hem keyifli, hem de çok öğretici olabiliyor.

Bir şeye gerçekten niyetlenince, isteyince yapabiliyoruz. Gerçekten de isteyelim.. Yabancı dil öğrenmek, beyin gelişimini inanılmaz olumlu etkiliyor, diyor bilim adamları. İlk etapta zor gelse de, çözdükçe, bir şeyler öğrendikçe daha keyifli olacağı kesin..

Çalışmalar, bir dilde en yaygın kullanılan 100 kelimenin öğrenilmesiyle, %50 oranında, 1000 kelime ile %80 oranında konuşabileceğimizi, ve 3000 kelime ile de bu oranın %99’ a ulaşabileceğini gösteriyor. ( markmanson.net)

Çok da zor değil yani.. Bence olur bu iş!!👍

Sağlıcakla..
















Etiketler: ,